Apo ve Bahçeli! - Emin Çölaşan

Sevgili okurlarım, Türkiye günümüzde bile terör sorunuyla uğraşırken bu konunun önemli bir baş rol oyuncusu var. Bu şahıs uzun yıllardan bu yana İmralı Adasındaki özel cezaevinde ikamet ediyor.

1999 yılında Kenya’da enselenip İmralı’ya getirildikten sonra yargılama süreci başlamıştı. Duruşmalar beş gün sürdü ve hüküm yedi.

O günden beri İmralı’da konuğumuz olarak yatmayı sürdürüyor.

Konuğumuz diyorum, gerçekten öyle... Öldüğü takdirde başımıza hem Türkiye’de hem de yurt dışında büyük belalar açılacaktı.

Hep özel muamele gördü. Yemekleri bile özeldi.

Emrine doktorlar verilmişti. Başı ağrısa özel doktorlar çağrılırdı.

Sonra bu da yetmedi. Örgütten birtakım arkadaşları öteki bazı cezaevlerinden toparlanıp İmralı’ya getirildi. Onların görevi bu şahısla belli saatlerde birlikte olmak, sohbet etmekti.

Getirilecek konukları Apo bizzat kendisi seçmişti.

★★★

Aradan bunca yıl geçti ama onun yaşam koşullarında olumsuz hiçbir değişiklik olmadı.

Tam tersine her konuda kendisi için olumlu olan kararlar alındı.

Cezaevinde görevli olan her kesimden devlet görevlileri ile ilişkileri hiçbir zaman bitmedi... Ve örgütten bildiği her şeyi anılarıyla birlikte onlara anlattı.

Direnmedi, hiçbir aksilik çıkarmadı.

Bunun karşılığında devlet ona yıllar boyunca iyi baktı, özen gösterdi, bir dediği iki edilmedi.

★★★

Sonra Türkiye’nin gündemine başka konular girince Apo yeniden değer kazandı!

“Terörsüz Türkiye” için bu şahsın itiraflarına yeni bir şeyler eklemesi gerekiyordu.

Bu kez İmralı’nın kapıları başkalarına da açıldı.

DEM heyetleri adaya gidip gelmeye başladı.

Ortada iki önemli konu vardı...

İlki örgütün kendini feshetmesi.

İkincisi ise silah bırakması.

Olayın ilk aşaması için açıklamalar yapıldı... Örgütün kongresi toplanmış ve sözüm ona fesih kararı alınmıştı!

Tamamen yalandı.

Ortada böyle bir kongre falan yoktu. Birileri bizi yine kandırmaya yelteniyordu.

★★★

İkinci yutturmaca milyonlarca insanımızın gözleri önünde gerçekleşti. Irak Süleymaniye’de kadınlı erkekli 30 kişilik bir terörist grubu tarafından düzenlenen orta okul müsameresinde silahlar büyük bir çanağın içinde güya yakıldı!

Hemen öncesinde İmralı’ya DEM heyeti gidip Apo’dan destek istemişti... Ve böylece Türkiye’de bir ilk gerçekleşti.

Cezaevlerinin bütün katı kuralları bu uğurda çiğnendi, Apo’nun görüntülü mesajları kamuoyuna servis edildi.

★★★

Henüz işin en başındayız, daha neler olacak neler!..

Şaşırdıkça şaşıracağız, bazen güleceğiz, bazen de ister istemez küfretmek zorunda kalacağız.

Devlet Bahçeli yakın geçmişte bile adı önce HDP olan, sonra günümüzdeki DEM’e dönüşen parti için neler demişti neler...

“Türkiye hukuk devleti ise HDP’nin kapatılması acildir, hayatidir, şarttır...”

“Eğer HDP-PKK varsa milli geleceğimiz, ekonomimiz, sosyal barışımız, toplumsal huzurumuz güvenceden mahrumdur...”

“Dağda beli kırılan örgütün, mahkeme kapılarında tedavi edilme ayıbından kesinlikle vazgeçilmelidir...”

★★★

“Türk milliyetçisi” sıfatıyla konuşur, bindirdikçe bindirirdi.

Şimdi ise bu beyefendi ile partisi 180 derece çark ettiler. Devlet Bey Apo’dan “PKK’nın önderi” diye söz etmeye başladı, onlara el uzattı.

Bugün bu köşede gördüğünüz fotoğraf çok anlamlıdır.

DEM heyeti önceki gün Meclis’te MHP’yi ziyaret etmeden hemen önce, kapının önünde onları beklerken çekilen bu fotoğrafta Devlet Bey’le birlikte görülen iki kişi, partinin üst düzey kurmayları.

Birkaç ay öncesine kadar “Kürtçülükle, bölücülükle, vatan hainliği” ile suçladıkları DEM heyetini kapının önünde nasıl saygıyla, adeta esas duruşta beklediklerini görüyor musunuz!

Kaçın kurası Apo bu olanları hepimizden iyi anlıyor ve biliyor...

İçi artık rahattır herhalde, yaklaşan tahliyesini beklemektedir.

Biz de sabırsızlıkla bekliyoruz!